İnsan Hayatları - Acı hayat - Zalim İnsanlar -
İnsan Hayatları
İNSAN ÖLDÜKTEN SONRA SEVİLİR Mİ
İnsan Hayatları Zengin bir adamdı.Psikolog Ruhi beye gittiğinde tükenmiş bir hali vardı sanki.ve Ruhi bey her gün eksiksiz seanslara katılan hastası Bahadır bey’in kendisinden üç haftalık ömrü kaldığını öğrendiğinde şok olmuştu adeta Soğukkanlılıkla söylemişti öleceğini ve bir şaşırdığı konu ise bedensel acılarından hiç yakınmıyordu Bahadır bey sadece çektiği ruhsal acılar canını yakıyordu anlattığına göre.
Yurt dışında dahi onlarca doktora gitmiş. Araştırmadığı hiçbir hastahane kalmamış.İllet hastalığın hiçbir çaresini bulamamış meğer doktorlar ve günden güne erirken en azından ruhsal acı çekmek istemediği için şehrin en iyi psikologu araştırmış en sonunda ve böylelikle Ruhi beyin kapısını çalmış
Adeta çektiği acıyla kıvranırken oturduğu yerde ses dert etmezken Ruhi bey karşında gözyaşlarıyla duran ve hiçbir kurtuluş umudu olmayan adama baktı uzun uzun.
Kimi cümlesinde hastahane kapısında elinde kağıt gemi tutan mutsuz bir çocuktan,dan bahsetti.Kimi cümlesinde ya anne ya babasının yattığı pencereye gözleri yaşlı bakan çocuktan bahsetti.Kimi cümlesinde ise anne babasının elinden tutmuş hastahaneye doğru zorlukla yürüyen bir mutsuz çocuğu daha anlattı Sonrada o çocukların hepsinden daha da mutsuz olduğunu söyledi.Tam anlamıyla ifade edebilmiş miydi acaba kendini.
İnsan Hayatları
Sonra da derin öksürükler inden fırsat bulup tekrar konuşmaya başladı
Sadakat dolu bir sevgi isterdim doktor.Unutulmayan vefa dolu bir sevgi.Hani arkamdan dualar okuyacak mezarımın başına kış günü dizlere kadar kar varken toprakta gelmeye üşenmeyecek insanların gönüllerine girebilmek isterdim.Bir çiçek olsun mezarıma bırakacak insanlar.Belki bu mutlu ederdi beni Ama sana anlattığım o çocuklardan daha derin mutsuzluk yaşıyorum.Kim bilir ne çaresizlikleri var onlarında.Daha çaresizim onlardan.Ömrüm boyunca ben bu mutluluğu bulamadım.
Mal mülk bile bu mutluluğu tattıramadı bana.Canı kadar kimse sevmedi beni dedi ve sustu.Üç haftada bu istediği olabilirmiydi.Zengin adamdı.İnsanları parasıyla etrafına toplayabilirdi belki.Ama bahsettiği sadakat dolu bir sevgi o öldükten sonra parası tükendiğinde nasıl devam edebilirdi
İlk hafta birçok metot denedi.İkinci haftanın sonunda ise her seans olumsuz sonuçlanmıştı Ruhsal acılar çekiyordu hala Bahadır bey Hemde fazlasıyla.İşten çok artık bir görev gibi görmüştü çaresiz adamın derdini Ruhi bey onu anlamıştı en önemlisi.Çaresisliğimi görmüş ve yardım etmek istemişti
Son haftaya girdiklerinde hala ölmekten çok o sözünü ettiği sevgiyi bulamamaktan korkuyordu.
Artık rahatsızlığı iyice arttı ve süreklide bayılıyordu Bahadır bey o gece uzun uzun düşündü.Bir çözüm bulmalı ve o üzgün adamı mutlu etmeliydi Ruhi bey .Öldükten sonra nasıl kazanılırdıki insan sevgisi.Ertesi gün başka bir yöntem denediler.Ruhi bey hastasını bahsini ettiği çocukların olduğu hastahaneye götürdü ve birtakım kontrollerden geçirildi Bahadır beyi hastaneden çıktıklarında ise
Boşa uğraşıyoruz doktor. Birkaç gün içinde ölüm çalacak kapımı ve bir insan öldükten sonra nasıl bulur hayattayken bulamadığını diye sormuştu.Elinde kağıt gemi tutan çocuğuda hergün hüzünle hastanenin aynı penceresine balan çocuğuda anne babasıyla hastahaneye girmemek için ağlayan çocuğuda işaret etmişti doktoruna.
İnsan Hayatları
Tek tek tanıttı hepsini Ruhi beye
O çocuklardan bile daha mutsuzum dedi.Nasıl bir psikolojide olduğunu anlamıştı hastasının ama Ruhi bey çoktan bulmuştu işin çözümünü.Sustu birşey demedi o an
Ve sonuncu hafta daha fazla rahatsızlandı Bahadır bey evinde ölmek istediği için hastahaneye yatırılmadı.Oldukça halsiz hissettiği o gün ise kapısı çalınmıştı.Evin hizmetçisi kapıyı açtığında ise yanında on kadar çocukla Ruhi bey girdi içeriye.Hepsi gözyaşları içindeydi yanında gelen çocukların Ve titreyerek elini sıktılar yatağında yatan Bahadır beyin defalarca da teşekkürler ettiler Hastahane bahçesinde gördüğü elinde sürekli kağıttan gemi tutan çocuğu sürekli hastahanenin bir pencesine bakan çocuğu ve anne babasıyla hastahaneye girmemek için uğraş veren çocuğu tanımıştı hemen.
Son anlarında ardı arkası kesilmeyen öksürükle Ruhi beye neden geldiklerini sordu o çocukların
Organlarını bağışlamayı kabul edersen yeni bir hayata başlamalarına sebep olacaksın o çocukların ve tıpkı istediğin gibi hepsi sadakatle sevecekler seni.Onlar sağlıklı yaşayınca yepyeni sevgiler filizlenecek hayatlarında ve bu senin sayende olacak.Kağıt gemilerinide yüzdürecekler.Gün aşırı hastahaneye gitmek zorundada kalmayacaklar Kimi çocuğun ailesine verilecek organlarınız Dünyaları vermiş olacaksınız bu çocuklara.Seni canları kadar çok seven insanlar istiyorsan.Can olmalısın onlara dediğinde gözleri nemlenmişti Bahadır bey’in.Son bir gayretle attı imzasını Ruhi beyin uzattığı kağıda.Kendisine minnetle bakan insanlara göz gezdirdi tek tek.
Ruhunu teslim ederken öyle huzurlu hissetmişti ki
Ruhi bey hikayenin kahramanını hiç unutamadı
Beş yıl sonra bir kış günü rahmetli Bahadır bey’in mezarının olduğu yöne düştü yolu. Aracından indi. Ve ruhuna Fatiha okumak için Bahadır bey’in mezarının başına gitti.Dizlere kadar kar olan o gün onlarca kişi mezarının başındaydı Bahadır bey’in.Dİkkatlice baktığında organlarını bağışladığı herkesin el açıp Rahmetli Bahadır bey için dua edip gözyaşı döktüklerini görmüştü.On çocuk eksiksiz mezarın başındaydı.Kimi sağlıklı hayatına geri döndürdüğü için kimi ise ailesinden birinin donörü olduğu için minnetle okşuyordu karla kaplı mezarını ve yanlarında getirdikleri çiçekleri özenle bırakıyorlardı mezarına
Çok düşünmüştü o gün rahmetli Bahadır beyi Ve gece uyuduğunda garip bir rüya gördü Ruhi bey.
Rahmetli Bahadır beydi rüyasında gördüğü Ve öyle güzel gülümsüyordu ki ve Ruhi bey’in ömrü boyunca hiç unutamayacağı şu sözleri söyledi sonra
Sen haklıydın doktor.Keşke dünyadayken görebilseydim bu gerçeği ama öldükten sonra sevilmekte güzelmiş ve seni canları kadar çok seven insanlar olsun istiyorsan önce onlara can olmak gerekmiş.
İnsan Hayatları
